Firmaların rekabet üstünlüğü elde etmek için, birçok şirket yalın üretimi (ya da yalın düşünceyi) günümüzün rekabetçi ortamında başarının anahtarı olarak benimsemiştir.
Yalın üretim, firmaların beş temel ilkeyi izleyerek üretimi artırmasını, maliyetleri düşürmesini, kaliteyi artırmasını ve kârı artırmasını sağlamıştır: değeri belirleme, değer akışını haritalama, akış oluşturma, çekme ve mükemmelliği arama
Yalın Üretim İlkeleri Nasıl Oluşturuldu?
Yalın üretim prensiplerinin temeli Japonya’da oluşturuldu. Satışları artırmak ve kârı artırmak için Eiji Toyoda, Toyota’nın üretim süreçlerini iyileştirme yolculuğuna başladı. Michigan’daki Ford tesisini ziyaretinden esinlenerek, bir dizi yalın üretim aracı geliştirmek için Taiichi Ohno ile iş birliği yaptı. Toplu olarak Toyota Üretim Sistemi olarak bilinen bu araçlar, James Womack ve Daniel Jones’un Yalın Çözümler adlı kitabında, yazarların beş prensibi belirledikleri ön plana çıktı.
Yalın Üretimin Beş Temel İlkesi
Beş yalın üretim ilkesi Toyota’nın başarısının temelidir ve işletmelerin müşterilerin istediklerine odaklanmış ürünler oluşturmalarına yardımcı olabilir.
Değeri Tanımla
Değeri belirleyen ilk yalın üretim ilkesi, aynı zamanda yalın olma yolundaki ilk adımdır. Bu adım, işletmelerin müşterilerin neye değer verdiğini ve ürünlerinin veya hizmetlerinin bu değerleri nasıl karşıladığını tanımlamasını gerektirir. Bu durumda değer şunları gerektirir:
- Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için ürünler tasarlamak
- Özellikle bu gereksinimleri karşılamayan özellikleri kaldırma
Firmalar belirli ihtiyaçları karşılayacak ürünler tasarlayarak, istenmeyen özellikler için gerekli olabilecek israf adımlarını ortadan kaldırmalıdır. 6 Sigma (DFSS) için tasarım, işletmelerin değeri belirlemelerine yardımcı olabilecek bir yöntemdir. DFSS kullanarak şirketler, müşterilerinin ne istediğini sistematik olarak tanımlayabilir, ölçebilir ve analiz edebilir. Şirketler daha sonra müşterileri için özel ürünler tasarlayabilir.
Değer Akışı
İkinci yalın üretim ilkesi değer akışını haritalamaktır. Değer akışı, ürünün tasarımından başlayarak, teslimata kadar ürünün tüm yaşam döngüsüdür.
Bu adım, şirketlerin ürünün değer akışını tanımlamasını gerektirir. Değer Akışı Haritalaması (VSM) gibi yalın teknikler, tüm ürün akışını görsel olarak haritalamak için kullanılabilir. Değer akışı çizildikten sonra, değer katmayan adımları bulmak ve en aza indirmek daha kolay olacaktır.
Sürekli Akış Oluştur
Üçüncü yalın üretim ilkesi ise sürekli akış yaratmaktır. Verimli ürün akışı, ürünlerin üretimden nakliyeye kesintisiz olarak geçmesini gerektirir ve çalışma alanını stratejik olarak organize ederek elde edilebilir. Ürün ve üretimden malzemeye ve nakliyeye kadar her faktör, ürünlerin üretim sürecinde sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak için dikkate alınmalıdır.
İyi organize edilmiş bir çalışma alanı, üretim süresinin kısalmasına, daha az stok büyüklüğüne ve daha az malzeme taşımasına neden olacaktır.
Çekme
Akış yaratmayla yakından ilgili olan dördüncü yalın üretim ilkesi, işletmelerin çekmeye dayalı bir üretim sistemi kullanmasını gerektirir. Geleneksel üretim sistemleri, malzeme satın almayla başlayan ve sipariş olmasa bile malzemeyi üretim sürecinden geçirerek ilerleyen bir itme sistemi kullanır. İtme sistemlerinin oluşturulması kolay olsa da, genellikle büyük envanterlere ve önemli miktarda devam eden çalışmaya (WIP) neden olurlar.
Bununla birlikte, bir çekme sistemi, müşterinin siparişini nakliye departmanından alır, bu da daha sonra yeni ürünlerin üretilmesini ister ve ek sarf malzemelerinin satın alınması gerektiğini işaret eder. Kanban gibi yalın üretim araçları, işletmelerin bir üretim sistemindeki malzeme akışını kontrol etmek için bir çekme sistemi kurmalarına yardımcı olabilir.
Mükemmellik
Yalın Üretim İlkelerinin en önemlisi şirketlerin mükemmellik arayışını gerektirir. Mükemmellik arayışı basit gibi görünse de, iş yerinde başarılı bir şekilde uygulamak genellikle en zor ilkelerden biridir. Mükemmellik arayışı, şirketlerin uygulamalarını sürekli olarak geliştirmelerini gerektirir ve genellikle iş yeri kültüründe bir değişim gerektirir.
Sürekli iyileştirme felsefesi olan Kaizen, işçilerin mükemmelliği aradığı bir kültür yaratarak bu değişimde işletmelere yardımcı olabilir. Kaizen, küçük, adımlarla değişiklikler yapmaya odaklanıyor.
Zamanla, Kaizen daha fazla verimlilik, daha düşük maliyetler, daha fazla üretkenlik ve daha kaliteli ürünlerle sonuçlanacaktır.